Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutulmaz sanıyoruz ama zaman su gibi akıp geçerken hafızamızda yer eden yeni anılar, eskilerin üzerini örtüp geçiyor. Sonra bir sanrıya dönüşüyor yaşanan her şey. O yüzden azımsamadan, küçümsemeden ne varsa yazmak lazım her şeyi..Belki yolda gördüğün bir kedinin güzelliğini, belki yediğin lezzetli bir domatesin tadını anlatmak gerek.
iki çocuk masalım...
22 Aralık 2022 Perşembe
15 Aralık 2022 Perşembe
1.
Bugünler de kitap okumalarımı biraz düzene koydum gibi. çalışmaya başladığımdan bu yana kendime ait bir düzen oluşturamamıştım, sanki yavaş yavaş o düzeni oluşturdum gibi sanki.
Pazartesi ve salı günü hasta olduğum için izinliydim, çalışmadım, evde de pek bir şey yapmadım zaten hastaydım. Oturup saatlerce kitap okumak öyle iyi geldi ki. Tabi düzenden kastım bu iki gün değildi:)
Artık iş yerinde de yalnız olduğum için daha rahat vakit ayırabiliyorum okumaya.
Yine de çalışırken hayat çok zor, hem uyum sağlamaya hem direnmeye çalışıyorum, birbirine zıt iki duygunun arasında sanki her an her şey değişecekmiş gibi bir his kaplıyor içimi ve elbette yaratıcısı benim.
Günler sakin ve ılımlı geçiyor çoğu zaman, güzel rutinlerimiz var mesela cuma akşamları, iki haftadır kızlar benim iş çıkışıma geliyor ve otobüsle anneannelerine gidiyoruz, yolda bir yerde inip yürümeye başlarken mağazalara bakıp, günlük hayattan sohbetler, şakalaşmalar yapıyoruz.
Bunun öncesinde de her cuma akşamı bizim yürüyüş günümüzdür. ailecek mahallede yürüyüş yapıyoruz, hayalimiz eve gidince de biraz oturmak oluyor ama ben çok çabuk uykusu gelen biri olduğum için uyum sağlayamıyorum.
Anlam yaratmayı beklemeden her gün bir şeyler yazmanın hem stres hem kaygı üzerinde olumlu etkileri var, bilsem de uygulamama zaman alıyor ama yazdıkça içimden başka bir ben çıkıyor ona eminim.
6 Ekim 2022 Perşembe
22 Aralık 2020 Salı
Şimdi böyle erişte yaparken anneanneciğim geldi aklıma. Ne güzel olurdu vakti zamanında kendi yapardı, sonradan komşularına da yaptırıp bize gönderirdi. Her sene hiç aksatmadan bir yolunu bulup gönderirdi. Ne lezzetli olurdu o erişteler. Sapsarı bol yumurtalı. Doyamazdık yemelere.
Anneannem böyle bize her sene gönderirken aynı zamanda Melahat annemde yollardı. Onun gönderdiklerini yeterince sevmeyince sadece çorbalarda kullanırdım. Şimdi yeniden yaparken içim sızladı, artık yoksun, bize getirdiğin erişteler yok, senden başka kimsenin güzel yapamadığı gözlemeler yok, mantılar yok, beraber içebildiğimiz bir kahvemi yok.. Hiç birinin tadı yok anneannem...
Yine olmasın , yine yemeyelim ama sen olsan keşke anneannem... Seni çok özlüyorum.
10 Aralık 2018 Pazartesi
Şimdi çocukları yatırdım, üzerlerini örteyim diye odalarına girdim. Aylin ağlıyordu yattığı yerde. "Ne oldu?" diye sordum. "Büyükanneannemi düşünüyorum." dedi. "Üzülme Aylincim sen dua et dedim." "Ama dua etsemde canlanmayacak ki, keşke şu an onunla uyuyor olsaydım." Dedi. Beraber ağlamaya başladık. Bu sefer beni ağlıyor görünce bana üzüldü, "Ağlama anne" dedi...
Belki de Aylin aramızda en çok etkilenenlerden oldu, hep nereden bakarsan her gün seni anıyor, bir şekilde seni hatırlıyor. Ve sen söz vermiştin Aylin' e "Ölmeyeceğim Aylin' e söz verdim" demiştin bana...
Tutulmuyor bazı sözler anneanne... Seni çok özledim. Seni çok seviyorum...
8 Aralık 2018 Cumartesi
Anneannem. .. 7 Ekimdi bundan sayısal olarak 2 ay, 59 gün önce. Pazar günüydü annane,
evdeyiz, çok ta halim, mecalim yok. Beklemekle beklememek arası bir ayrımda, o insana dünyayı dar eden bir duygunun boşluğundayım...Bir insanın hayatının asıl nasıl boşluğa düşüşünü çalan bir telefonla hissediyorum.
.
.
.
Seni en son 3 Ekim gecesi gördüm yoğun bakım odasında, şimdiye kadar çaresizliği iliklerime kadar hissettiğim tek andı. O geceden sonra bir daha yanına gelemedim. 7 Ekimde belki de hiç istemeden bizi bırakışının ardından da hiç göremedim, görmeyi yüreğim almadı.
.
Şimdi tüm bunları yazarken... Geçen 59 gün, kocaman bir boşluk.
İyi olana inandırmaya çalışıyorum kendimi. İyi benim annanem diyorum, duyuyor beni diyorum çünkü ben hep o gecelerde seni görüyorum rüyamda, hep güzel hep en güzel.
24 Mart 2017 Cuma
Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...
-
İşte yağmurun keyifli odasından kareler, biz hem çok sevdik hem de çok rahat ettik, bütün döküntümüzü alıyor.. Hani ikeadan resmini ekled...
-
Daha dün öğrendiği için tam seri gidemiyoruz ama bir kaç güne daha güzel çalmaya başlayacak kızım:) Aferin minnoşuma.
-
evetttt ben geldimmmmm çok yazamayacağım ama özetle biz yağmurun doğumgününü bu sene yine erken kutladık, daha önce ki senelerde kreşte a...