31 Ağustos 2010 Salı

Salı

Canım kızım bugün tekrar okula başladın yeni bir sene başladı bizim için yine..eskisinden hiç bir şey kaybetmeden bir heves gittin bugün okula yine..."Baler beni tanıyacak mı acaba?", "Dilara okulda mı acaba?" gibi sorularının cevabını artık bugün alırsın bebeğim. sen gidince evimiz birden bomboş oldu...sen olunca sabahları kahvaltıydı oyundu televizyondu ve bu gün neler yapacağımızı konuşarak geçiriyorduk günlerimizi...ama annecik şimdi kaldı tek başınaaa.
Bugün sana ayakkabı bakmaya gideceğim babaya da pantolon belki kendime de bir şeyler bakarım. anneannen şeker bayramı için sana birbirinden güzel 3 elbise dikiyor umarım havalar birden serin olmaz da rahatça giyersin elbiselerini.
Yazmayalı yine çok oldu:( artık sadece sen görebileceksin sana yazdıklarımı. sene sonu gösterin olmuştu haziranda bak onlardan hiç bahsetmedim:( bir bakıyorsun unutuluyor her şey, bazen küçüklüğüne dönüyoruzda babanla konuşurken "aa evet öyle bir şey vardı ya da öyle bir şey söylüyordu Yağmur" diyorum yani hatırda kalır gibi düşünüyor insan ama her şey siliniveriyor hafızamızdan...o yüzden yazmanın gerekliliğini bir kez daha anladım..

sessiz evimizde fazla kalmayım bugün sensiz de dışarı çıkmak sanki vicdan azbı gibi bir şeyler oluyor ne bilim seni bırakmışımda ben geziyorum gibi:( sonra diyorum eğitiminin sağlıklı olması için oradasın ve orada mutlusun...işte buraya nokta koyuyorum çünkü evet mutlusun gerisini düşünmek istemiyorum..
sağlıcakla kızım.

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...