24 Mart 2017 Cuma

Seneler sonra olur da okursan Aylinim belki de bana çok sitem edersin, ablama yazmışsın bu kadar da benimle ilgili neden yazmadın diye...Ama her şey değişiyor...affet beni ama kırılıyoruz, yorgunluklarımız artıyor, güçlü olduğumuzu sandığımızda aslında ne kadar zayıfmışız bunu fark ediyoruz...Bazen her şeyden geçmek zorunda kalıyor insan...İnandıklarından, değerlerinden ve bazen sırtını dönüp gitmek o kadar kolay oluyor ki sen bile kendine şaşırıyorsun. hani o çok güvenli kozan var ya hani hiç çıkmam, çıkamam dediğin ...Öyle çıkıyorsun ki attığın adımlarının değerini sorguluyor oluyorsun...
 Son zamanlarda kendimi fazlasıyla yorgun ve fazlasıyla kendimi tanıyamadığım bir yerde görüyorum. çok özlüyorum mesela çok uzak değil yakın bir geçmişte seni pusetine koyup dışarı çıkarttığım günleri ya da öğle uykularında küçük ellerini tutup yanağımı yanağına dayayarak uyuduğumuz hallerimizi... Nedense hep başımı çevirip hep oraya bakıyorum ben...


Geçmiş doğumgünü...

Canım kızım benim, 

Hayallerimiz vardır hani hepimizin, hani senin almak istediğin bir oyuncak gibi ya da gitmeyi istediğin bir tatil gibi...Benim de bir hayalim var, hayatımın sonuna kadar sizinle olmak... bir gün ak saçlı bir anne olduğumda inşallah, karşımda ellerimi tutan bir sen'im bir olsun istiyorum, gözlerinin içine baktığımda tıpkı bugünkü gibi ışıldayan kocaman gözlerin olsun istiyorum karşımda bana bakan...

Seni çok seviyorum, kelimelerin ifade edemeyeceği, bazen benim bile ifade edemeyeceğim kadar çok seviyorum, Annelik hiç bir şeye yetişememektir ya, bazen sevgime bile yetişemiyorum sanıyorum...Sanki o önde uçan bir kelebek bense onu yakalamaya çalışan küçük bir çocuk misali...

Artık 9 yaşında oldun, Seni kucağıma alalı tam 9 yıl olmuş, daha dün gibi hatırlarım kucağıma geldiğin an'ı...yumuk yumuk gözlerin, Hayata yorgun gelişin, minicik ellerinin gücüne şaşırdığım sımsıkı tutunuşun bana...

Zaman çabuk geçiyor bense zamanın getireceklerinden korkak yaşıyorum... 

Dilerim ki, güçlü, kararlı, yürekli, cesaretli dimdik ayakta durabilen bir kadın olursun büyüdüğünde de...İçindeki çocuğu kaybetmeden, çocukluğundaki anılarını unutmadan, yaşamına kendi başına yön verebilen bir yetişkin olursun...

Acılar da olacak hayatında, yenilgilerde, haksızlığa uğradığını da düşüneceksin, çırpınacaksın belki ama eline hiç bir şey geçmeyecek, pişmanlıkların olacak geriye dönüp baktığında, keşkelerin olacak sızım sızım sızlandığın, hayat hep tatlı tatlı gülümsemeyecek yüzümüze, işte bu zamanlarında unutma ki senin ellerini tutan, ağladığında sana sarılan, her zaman seni yaşadığın tüm kırgınlıklarınla sahiplenecek bir ailen olacak yanında....

Sen benim ilk miniğimsin, bana anneliği yaşatan ilk gözağrımsın...Biliyormusun? hiç büyümeyeceksin, ben her gece gelip sen uyurken ayaklarını öpmeye devam edeceğim, yüzünü öpmelere doyamayacağım, Senin yeni bir şey öğrendiğinde ağzını açıp şaşkın şaşkın bakışlarını izlemeye devam edeceğim...

Ve şunu da bil ki bir abla olarak, kardeşine yaklaşımında  olgun, anlayışlı ve hep bana yardımcı olan duruşunla seninle gurur duyacağım....Senin gibi bir evlada sahip olmak benim en büyük şansım, Hayatta yaptığım en güzel en doğru şey Sen ve kardeşin....Sizi çok seviyorum...

Şansın , bahtın açık osun güzel yavrum...İnşallah nice yaşlarını görüp nice mektuplar yazarım sana, İnsana sadece anıları kalıyor büyüdüğünde çünkü, İnşallah sen de güzel anılar biriktirirsin yaşamın boyunca, 
İnşallah sağlıklı, mutlu, güzel bir ömrün olur, 
Ve O ömrün boyunca hep elele kalmak dileğiyle benim güzeller güzeli kızım....

İyi ki doğdun!





  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...