12 Mart 2009 Perşembe

Kitaplar

Evet bu da şimdilerde okuduğum kitap, bu hafta sonu bitireceğim, Ekim 2007 de almışım kitabı ama okumaya anca fırsat bulabildim, kitaplar konusunda çok aç gözlüyüm bir kitapçıya girdiğimde kendimi şaşırıyorum olsun evde okunmayan kitabım da olsun ama yine olsun hepsi olsun :)
İşte Dalia Sofer -Şirazın Eylülleri de o kitaplardan biriydi üzerine kaç kitap aldım kaç kitap okudum saymadım ama bu aralar evdeki kitaplarımı okumaya karar verdim,
Çoğunlukla unutup farklı dünyalara dalabildiğim tek uğraşım sanırım...keşke daha fazla okuyabilsem...ama ev, iş, yağmur çok az zaman ayırabiliyorum kendime...
Neyse gelelim kitabın özüne, aslında okuduktan sonra yazmayı düşünüyorum, sadece şimdilik şunu söyleyebilirim, eğer bu kadar acının içinde çocuk varsa insan gerçekten bazen yaşadığı hayattan utanıyor:(
Neyin kavgası, neyin savaşı sürüyor bu dünyada? Evet belki cevapları var bu kadar sorunun ama şunu sorarım;

Gerekliliği var mı?

Kitabın arka kapağı

'Hiçlik mi? Şu villalarına, halılarına, tablolarına ve kenara köşeye yığdığın diğer şeylere ne demeli? Buna hiçlik mi diyorsun? Ve çıktığın geziler, bindiğin arabalar... Daha da devam edebilirim.' Dosyayı kapatır ve İshak'a bakar. 'Hiçbir şeyi olmayan benim. Karım çocuğumla tek göz odayı paylaşıyorum. Ayağımızın altında tek bir kilimimiz var, geceleri yatarken de yer döşeğini onun üzerine seriyoruz. Fırınımız falan yok, bir gaz sobamız var o kadar. İki yıldır oğlum aynı ayakkabıyı giyiyor, çünkü ona yenisini alamıyorum. Sonunda parmakları gelişebilsin diye ayakkabının burnunu kesmek zorunda kaldım.' 'Evet, ama şimdi bir benim halime bak, bir de kendininkine. Burada oturmuş, kaderi senin ellerinde olan benim. Gardırobu ayakkabı dolu olan kızımın babasının nerede olduğundan haberi bile yok. Ayakkabılar onu kurtarabilir mi? Ya arabalar beni? ' Yakın zamanda okuduğu satırları anımsayarak Kuran'dan bir alıntı yapar: 'Elleri kurusun Ebu Leheb'in, kuruyacak da. Ne refahı reva olacak ona, ne kazandığı...' Dalia Sofer'in kendi yaşam öyküsünden esinlenerek yazdığı Şiraz'ın Eylülleri, İran'da 1979'daki devrimden sonra yaşamı altüst olan Tahranlı bir aileyi anlatıyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...