Kuşum benim dün yine çok mutlu ettin beni yine bir şiir öğrenmişsin o minik dudaklarınla sen arabada kendi kendine okurken ben kulağımı o fısıltıyı duyabilmek için sana yakınlaştırdım ve duyduklarım;
1881 de bir bebek doğdu
Annesi adını mustafa koydu
Sarı saçlı, mavi gözlü o güzel çocuk
Büyüdü, çalıştı atatürk oldu!
Çıldırıyorum o minik ağzından her gün yeni bir şey çıktığında. masal okurken, tekerleme söyleyip şarkılar şiirler okuduğunda ne mucizevi bişey olduğunu görüyorum sana bakıpta. Geçen gece yatağıma uzandığımda her şey sessizken, sen uyurken kıvrılıp büzüşüp yatağında, düşündümde iyi ki varsın iyi ki seninde bana dediğin gibi "en iyi arkadaşımsın" sen. Sebepsizce her anımda sarılabileceğim tek varlıkmışsın gibi geldi bana...dünya birden küçüldü de sanki sadece sen ve ben vardık bu kocaman ve yalnızlaştığımız dünyamda. Tekrar tekrar iyi ki doğmuşsun dedim iyi ki bir kızım olmuş dedim durdum.
Ağladım birazda ama bir o kadar da güçlendim yeniden o gece...
19 Kasım 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...
-
İşte yağmurun keyifli odasından kareler, biz hem çok sevdik hem de çok rahat ettik, bütün döküntümüzü alıyor.. Hani ikeadan resmini ekled...
-
İşte sonuç...:) Ama yine yaptım yapacağımı, akşamüstü annemi aradım, bu arada yağmur kardeşiyle oynuyordu, onların sus pus olduğu bir an...
-
Daha dün öğrendiği için tam seri gidemiyoruz ama bir kaç güne daha güzel çalmaya başlayacak kızım:) Aferin minnoşuma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder