19 Ekim 2010 Salı

Anne yavrusu ne ister ki hayattan? doğar kucağına bir varlığın sonradan tanıyacaktır ki hayatta hiç terketmeyecek biridir onu, annesidir O, bakar gözlerine bir şey söyleyemez de ağlar, açtır karnı bir şey umar onu rahatlatacak olan, doyurur bir mucizeyle annesi sırf bebeği için bahşedilmiş göğüslerinden akan sütüyle...sonra ağlar yine kucak ister onu ısıtıp, ısıtmaktan çok, saracak, çünkü küçücük bir dünyası vardı korunaklı, hop diye düşüverdi oradan koskocaman bir dünyaya, kim saracaktı onu nasıl kalacaktı hayatta derken yine yetişiverdi annesi aldı kucağına, okşadı elleriyle başını, söz verdi yavrusuna "bir şey olmayacak dedi"...
İnsanlar büyüdüler... şimdi yine bakıyorum muhtaçlar acıkıyorlar, susuyorlar, yine bir kucak arıyorlar, onları saracak bir kucak, onlara "bir şey olmayacak yanındayım", diyebilecek bir kucak...aslında az bir şeyden ibaretiz bazende ...doğuyoruz büyüyoruz ve bir sonda buluyoruz kendimizi...nedense o bebek halimizden daha zavallıyız şimdilerde...çünkü ne istediğimizi bilsekte yanaşamadığımız bir hayatın içindeyiz...bu da bana sadece zavallı olduğumuzu düşündürüyor o sona doğru yaklaşırken her geçen gün...
uyandım...daha pijamalarımı bile çıkarmadım, doğru dürüst kahvaltı etmek yerine bu ilaçlanmış sütü içiyorum, öğlen hastaneye gidicem, sonrasında dolaşırım diyorum biraz cevahirde, yağmurun çiçeği için büyük saksı alıcam bir de yağmura etek bakıcam, sevmiyor eşofman pantolon giymeyi, hiç bana çekmemiş bende nerde var rahatlık ordayım ...dolaşmayı da sırf vakit geçirmek için yapıcam o saatten sonra eve gel tekrar yağmuru almak için dışarı çık işime gelmiyor bari dolaşayım da biraz yağmuru alma saatimde de düşerim yollara...neyse işte bakıcaz bakalım...
İnsanın çocuğu olunca her gün "bu da mı gelecekti başıma" diyeceğin bir şeyler oluyor ve hep annem aklıma geliyor bana böyle durumlar rastladığında....Yağmurun sınıfında bir çocuğun başında "sirke(bit yumurtası) görülmüş, bizde bakıcakmışız varsa gereken önlemi alacakmışız...valla baktım hiç bir şey yok umarım önlem almayı gerektirecek bir şey olmaz...biz küçükken bize de olurdu okulda:) okula birileri gelirdi kontrol yaparlardı kafamıza o,5 kalemlerin ucuyla, ne cahillik, ne vurdumduymazlıkmış ...çocuksun bişey anlamıyorsun anlatmıyorlar da...oradan buradan duyuyorsun bir şeyler işte...anneciğim gazlı bir şeyler sürerdi kafamıza ince, sık bir tararakla tarardı saçlarımızı, niyeyse bitlenirsin utanırsın bir de ne varsa...zaten hep utanmayı ayıbı öğrendik hayatımızda o yüzden eksik yanlarımız oldu işte şimdi yetişkiniz ama kendimize yetemiyoruz...
neyse işte çocuğun biri bitlenmiş burası bir kreş işte,toplasan 50 çocuğun olduğu bir kreş, doğru düzgün, temiz, çoğu zengin insanların, hali vakti yerinde, büyüyünce çocuklarını kolejlere yazdırmayı düşünen ailelelerin çocuklarının gittiği kreş..ama bitlenilmiş işte, çocuk bu sen temizlersin ama o pis yere girer, her şey olur, çocuktur ve bunda utanılacak hiç bir şey yoktur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...