20 Ekim 2010 Çarşamba

Bazen küçük hatalarla, küçük kazalarla neredeyse gözünün göremeyeceği kadar minik şeylerle insanların hayatları biter ya da mutsuz sürer ya da çekerek sürdürüler hayatlarını...yarınının nasıl geçeceğini bilemezsin o yüzden bugününe bakman gerek...bugün mutlu olmaya bakman gerek...çünkü bugün mutsuzum dediğin bir şey için,aslında yarın seni daha da mutsuz kılacak şeylerle karşı karşıya kalabilirsin...
Bazen yönünü değiştirmek zorunda kalırsın, o yönde ilerlemek zorundasındır, güçlü kalmalısındır... neden güçlü olmalısın biliyormusun hayatta başarabilmek için çoğu şeyi...Bak bugün bana "tek başıma yapamam puzzele mı"dedin. ben de "denedin mi" dedim sesin çıkmadı.. o parçalar senin kafanı bulandırdığında etrafına bakacaksın belki kimse olmayacak ama birbirine eklediğin zaman benzer parçaları o karışıklık gidecek senden...aldın gittin puzzle nı "tamam yaparım" dedin bana...
Dün de sinemaya gittin geçen cumartesi gittiğimiz filmde balinadan korkmuştun "anne sen yoksun yanımda o balina gelince ben korkarım yine" dedin... "evet" dedim "yalnız olacaksın yağmur, sana sarılacak biri olmayacak yanında ama o balinayı daha önce gördün sana bir şey yapmadı değil mi? o gün de yapmayacak gelecek ve gidecek" dedim..."çok ta korkarsan kapat gözlerini" dedim. akşam eve geldiğinde "anne senin dediğin gibi yaptım, kapattım gözlerimi korkmadım" dedin...işte hayatında böyle gidecek karşına çıkan zorlukların ve korkuların bu kadar küçük olmayacak, ama bir yaşayacaksın iki yaşayacaksın sonra nasıl davranman gerektiğini, kendini nasıl koruman gerektiğini kimse sana söylemeden bileceksin...
Küçük yavrum benim ...gündüzleri öğrenecek, geceleri uyuyarak büyüyeceksin :)
Her şeyi seni mutlu kılmak, sağlıklı yetişebilmen için yapıyoruz ve sen hep kendini bil kendini bildiğin sürece sana hiç bir şey söylemeyeceğim...söz veriyorum..
...............................
Canım islim kebabı çekti bir de yerim ki :) yağmur da sevmiyor ki patlıcanı ı ıhh bugün yapamam zaten onu bugünün menüsü belli biftek, makarna, salata :) bu arada çıkarıyorum artık misafire diye sakladığım güzelim çatal bıçak takımlarımı , örtülerimi sereceğim masama öyle yiyeceğiz yemeklerimizi artık...kime yapıyorum ki güzellik ben yaşayamadıktan sonra güzel güzel...değil mi ama amannnn yerim dünyayı, insanları, misafirleri:)kimden kime ne ki zaten:) bu arada dün akşam yazdığım son cümleyi sildim bu sabah ...gece düşündüm hayatın suçu yok aslında yani güzellikleri verince iyi de hayatında kötü şeyler olunca mı kötü oluyor haksızlık yapmayalım, her şey insanlar için....
Bir de güzel bir şarap alayım bugün içelim :)
Keyif dünyası...aa keyif evi diye bir kitap var yeni kitaplardan sonra onu alacağım, okumuştum konusunu...
Neyse ben gider şimdilik
..........................
Koca gün geçiyor ve ben hiç bir şey yemiyorum:(bu halimden de çok korkuyorum bir gün başıma gerçekten büyük iş açacak diye korkuyorum:( saat 4 oldu neredeyse yediğim sadece nesfit o da bi avuçluk şey:( canım da bişey istemiyor işin kötüsü... pazartesi günü öğlen sadece yarım simit yedim şaşıyorum kendime, akşama kadar da bişey yemedim başka:( iştah açıcı bir şurup mu alsam acaba? bugünün de pek bir farkı yok:( off yaa nasıl bir çözüm bulsam buna ben...hava açtı yine ne güzellll çıksam ya dışarı biraz sahile gitsem otursam orda...yok böyle olmayacak bişeyler bulmam gerek kursa bişeye gidim ben en iyisi şu hobimle mutluyuma bakim biraz bişey bulim kendime valla mahvettin beni sonbahar:) git ya çık bi aradan yok ol yaaaa:) hadi dök yapraklarını çıplak kal sende üşü biraz ...sonra gel ama sana ihtiyacım var :) sen olmazsan geçiremem günlerimi yaşamak için dünyanın dönüşüne ihtiyacım var...
Bu arada iyi ki bloğum var iyi ısındım sana yazarken böyle yalnız olmadığımı hissediyorum ne kadar çok yazarsam o kadar atıyorum içimdekileri işte...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...