19 Ekim 2010 Salı

Yorgunum ama daha yapılacak işlerim var önce duş almak sonrasında keyiflice kitabımı okumak gibi...yağmur uyudu , hava çok güzeldi bugün dün akşam çok mırın kırın ettim dışarı çıkmak istemiyorum diye ama iyi geldi, zaten evde olmamak daha iyi bana ama seviyorum evde olmayı da...yine bir sürü soru sordum dışarda insanlara içimden ama kendim cevaplamak zorunda kaldım tabi ..yani neden kızlar bu kadar süslenirler mesela? neden koyu renk ruj sürerler? neden saçlarını hususi çiyan gibi sarı renge boyatırlar? neden belleri yağ bağlamıştır da görmezden gelerek o can simidi gibi duran karınlarına, bellerine, hallerine bakmadan beyaz ya da siyah ya da herhangi bir renk giyerek ortaya çıkarırlar yağlarını? Erkekler salak mı?neden bakıp dururlar kızlara? ne beklerler o bakışmadan?
Sus pelin en iyisi çok konuştun sana ne derler adama:) ama daha devam edicem bu birinci bölüm olsun:)çok şey var daha aklımda:)
Kitap siparişi verdim malum elimdeki de bitmek üzere bunlar gelene kadar bitiririm kosinskiyi bu arada Alkım da kelepir diye bir bölüm varmış çok kitap yoktu ama sevebileceğim okuyacağım kitaplar vardı hem de 2 tl ye. hemen aldım onları da...2 si şiir kitabı zaten...
Yağmur un ödevi vardı oturduk üçümüz masaya ödev yaptık konu meyveler, meyvelerden kukla yaptık konuşturduk onları, hangi meyve olmak isterdin mesela dedik yağmur'a nar dedi.nedenlerini de yazacağım bir ara..sonra da hepimiz işbirliği içerisinde meyve salatası yaptık yedik...
Bir de azar işittim yemek yemiyorum diye:) yağmur doğru dürüst yemek yemedi krize girdim bende , sinirlerim bozuldu, bozuktu da zaten sonra kendime geldim...


Sırtımda çıplak
Islak nefesin
Bi gidip bi geliyor
Biz senlen yatmıyoruz ki
Yaşamıyoruz da
Hep yarışıyoruz
Sen mi
ben mi
Önce kim
Ölümü öldürecek diye.....

Can Yücel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...