10 Ekim 2011 Pazartesi

Disneycikler



"Disney on ıce", buz üstünde dans prensesler ve kahramanlar dün gittiğimiz ve zevkle izlediğimiz bir gösteriydi..ben koca aklımla tabi ki keşke şöyle ya da böyle yapsalardı dediğim yerlerle doldursam da gösteriyi, mutlu mesut ayrıldık...En son yağmurumla 3 yaşında gittiğim bu gösterinin değişik kareografisi olsa da ben şu halimle inanılmaz keyif aldığıma göre yağmur ne yapsın artık...
Küçücük kızım bile yüksek ses temposuna tekmeleriyle "çıkın buradan" ya da alkışlarıyla "süper burası" diyecek kadar tepki verdi, artık hangisine yormam gerek bilemedim...
Gösterinin en dikkat çekici yönü seyircinin hep kız çocuklu ailelerden oluşmasıydı, her ne kadar Walt Disney amcam yapmışsa da her cinse hitaben ı ıh hh olmamış, sevmiyor erkek çocukları bu sevgi dolu karakterleri...Bu da işte şu an kırdılı döktülü çizgi filmlerin çocukların aklını başından alıp gitmiş olmasından kaynaklanıyor...
Yine tabi tüketici toplumumun istemeden parçası olmak beni üzdü, tamam her şeyi tüketebiliriz istediğimiz zaman ama bunlar fahiş fiyatlarla satılan, göz boyayan ürünler olmamalı hiç bir zaman, ama gel gör ki bunu sadece ben düşündüğüm için ve herkes bu durumun birer parçası olmuşkene yağmura ayırmış olduğum bu gösteriden "hatıra kalabilecek bir şey" için 20 tl yi bizde bu ürünlerden en ucuzu! olanını seçerek harcadık. hatıra kalan ise Ariel'in arkadaşı Flender benzetmeli şapkası oldu...
Neyse ki bu biletleri alırken kızımla anlaşma yapmıştık oradan sadece fiyatı bize uyarsa hatıra küçük bir şey alabileceğimizi, neyse ki yağmur da problem çıkarmadı...
Oradan ayrılınca İkea ya gittik, ikeada geçirdiğimiz saatin iki katını otoparka girip çıkarken harcayınca stres olduk tabi...nasıl olunmaz ki...
Diyorum ki bunca alışveriş merkezi var insanlar artık çarşı pazardan alışveriş yapmaz olmuşken bunlar yüzünden, hala mı yetmiyor insanlara diyorum! yetmiyor demek ki daha çooook lazım bu merkezlerden hayatımıza...
İkeadan bir iki ufak bir şey aldık bir de yatak odama hayalimdeki perdeyi yapabilmek için alet edavat aldık, henüz kumaşlarını almadım ama biliyorum ve hayal ediyorum çok güzel olacak! ferforje duvar askısı aldım artık perdelerim çubuklarda takılı olacak:) İkeaya girince her şeyi toplayıp sepete atasım geliyor ama o kadar param yok malesef:)
İkeadan çıkıncada malum yağmurların başlamasıyla yağmurumuza yağmur çizmesi aldık, önceki gün akmerkezde beğenmişti zaten gidip aynısını aldık çok sevindi miniğim sabah uyanınca "anne yağmur yağmıyor ama" dese de onu yağacağı konusunda uyardım nitekim yüzümü kara çıkarmadı da içini boşaltırcasına yağıyor yağmur...
Şimdi akşamüstü yağmuru alırken de deli gibi yağmur yağmazsa kendimi kızımla kuaföre atacağım, saçlarımı kestireceğim, dün anneme de uğramıştık annemin lülü makinesi vardı onu almaya, ama ebru atmış, oysaki yandan çıkan uzun saçlarıma lülüler yapıp gezecektim artık...bir daha ki ay kendime ayırdığım bütçeden alacağım lülü makinesi...

Tüm bunların dışında hamile olmak zor bir şey ...kıyafet konusunda tabi ki, üzerime giyecek bir şey bulamıyorum, ama hala Oxxo XS pantolonumun bana hala oluyor olmasından mutluluk duyuyorum, geçen bayram "ben daha çok büyürüm" diyerek oxxodan M beden pantolon almıştım, kıçımdan çekiştirerek giyiyorum hala...ama umudumu kaybetmedim son ayımda kıçımdan düşmeyerek giyeceğim o pantolonu...
Hamile olmanın bahsedeceğim ikinci zor yanı, geceleri sürekli ağzım açık uyumak zorunda kalmak...burnum tıkanıyor çünkü, şeyden korkuyorum hani böyle bir gece uyanıcam ağzımın içine böcek kaçmış örümcek kaçmış falan:(
Üçüncü zor yanı ise incecik belli insanlara bakıp "bir zamanlar bende böyleydim" diye düşünerek üzülmek...eski hallerini özlemek....ama her ne kadar durum buysa da aralarda nutella canavarına dönüşebiliyorum "boşşverrrr" deyip...
Bak şimdi de bol çikolatalı kek yapacağım mesela kendi usulumce....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...