28 Aralık 2010 Salı

Eskiden, yani yaklaşık 1 ay kadar eskiden, sabahları Yağmur'u uğurladıktan sonra açardım bloğumu yazardım, bloğum benim arkadaşımdı...şimdide arkadaşım ama ihmal ediyorum.. hem de öyle bir arkadaş ki seneler sonra açıp her sayfasını ayrı bir keyifle okuyup o günleri anımsayacağım arkadaşım benim...geçmişimi hafızamdan silerken beynim işte bu sayfalar bu kelimeler döküyor unutulan her şeyi bir bir...en güzeli de benim değil de yağmurun bunları okuması olacak..umarım okursun kızım, umarım değer bilen bir insan olursun her zaman...

Hava çok soğukmuş bugün demişlerdi de bu kadarına ihtimal verememiştim...dışarı daha çıkmadım ama cam aralığından giren soğuk gerçekten çivi gibi sert bir şekilde yayılıyor tüm bedenime....

Neler yapıyoruz bu aralar? aslında sonm yazdıklarımdan sonra yağmurun bıdı bıdı halleri geçti normale döndü...sanırım bizden bir aralık bekliyordu ona uymamız için ama o kapıları sonuna kadar kapadığımız için kurtulamadı ve baktı ki olmayacak mutlu çocuk olmaya devam edeyim ben diye düşündü:) Yağmurum okul-ev-gezmeler arasında koşturuyor , ouyuna doymuyor, enerjisi bitmiyor, hiç bir zamanda bitmesin inlşallah...

Bense... bende ev-sokak arası dolaşmalara devam ediyorum bu aralar faaliyette olduğum bir programım yok ama mutluyum, hala çalışmak istemiyorum, hala sıkılmadım...tabi ki sıkıldığım günler oluyor ama bunlar bana" keşke çalışıyor olsaydım" cümlesini kurdurtmuyor...1,5 yıl oldu çalışmayalı....aslında önüme fırsatlar çıkmadı değil, çalışabilirdim de ama şartları zorlamadım, yağmurun okul saatlerine uymuyordu, hem süper teklifler de almadım para olarak:)ayrıca hiç bir şey yerini tutamaz kızımın mutluluğunun...gerçi düşününce aslında bebekliğinde yanında olamadım ben yağmurun çok fazla, o zamanlar çalışıyordum yağmur annemde kalıyordu geceleri..çok kötü günlerdi, belki de görmemiz gerekenleri, yaşamamız gerekenleri yaşayamadık yağmurla , ama yine de sağlıklı bir yavrum var, şimdi her şeyimiz düzenli...

Bu aralar evde vakit geçirme yollarım var tabi...örgü örüyorum hiç örmem derdim ama uzun zamandır aklımda olan örgü battaniyemi yapalım diye düşününce de içime sindi , parça parça örüp sonradan birleştirip uçlarına püsküller yapmayı düşünüyorum.. şu anda yolun başındayım ama yaklaşık 2 ay sonraya biter gibi hesaplamalarıma göre...bunda acemiliğimi atayım Yağmur için yapacağım, ona büyüyünce vermek için, yani çeyiz belki de...daha güzel ve daha uğraştırıcı değişik motifli olanlarından yapacağım..benimki şimdi basit, günlük kullanım için....ama olsun bunlar, yani basit olanlar bile benim için çok anlam taşıyor çünkü hatırası var, el emeği var seneler geçtikçe bakıp, bunu da ben örmüştüm diyebileceğim bir şey..yok mu mesela şimdi bakıpta geçmişi anmadığımız şeyler? belki bir örtü, belki bir tabak, bir fincan?yılllar yıllar önceyi hatırlatır belki çocukluğunu, belki anneni, belki bir başkasını...en son anneanneme gittiğimde ondan dedeme ve anneanneme ait bakırlar getirdim mesela hımm bir de gaz lambası, özenle yerleştirdim eve onları, dedem ayran içermiş bu kupalardan birinde bir diğer bakır tabakta çalakaşık hep beraber yemek yerlermiş yer sofrasında....

Seviyorum geçmişi içimde taşımayı....

İşte bu parçalardan toplam 96 tane olunca bunlar battaniyeye dönüşecek:)

Bugün yazdan bu yana buzlukta bekleyen vişneleri çıkardım en sonunda, yine tadına çok güvendiğim tariflerin insanı olan Cafe Fernandonun sitesinden bir tarif aldım, çok değişik oldu, güzel oldu,üzeri kıtır kıtır oldu, iki ayrı hamurdan oluşuyor...




Daha ince olması gerekti aslında ama ona uygun ancak başka bir kalıp bulabildim evde...

Şimdilik böyle...yakın zamanda tekrar yazacağım...belki de yarın...:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...