11 Ekim 2011 Salı

Bugün dr. a gittik, aslında her şey normal, ama içim buruk kaldı biraz, ne bilim dr. normal dedi ama sanki daha da büyümüş olabilirdi bebeğim, "daha çok yemek yiyim o zaman ben" dedim dr. yok gerek yok dedi...bebeğim iyi, çok ama çok şeker, küçücük ağzı var çok güzel bir burnu var, bir de açıyor ağzını minicik aaaa elleri de çok tatlı koyuyor kafasına yatıyor öyle, öyle bir kıvrılmış ki karnımda ayağının baş parmağı bile alnına değiyor:) çok ilginç bir görüntüydü...
Ben de de kasık fıtığı çıktı, belliydi karnımın bu kadar aşağıda olmasından zaten, haftaya cerrah bakacakmış, üzüldüm bu duruma inşallah kalan sürede başımıza dert açmaz...
Neyse kızıma dert olmasında bana dert olsun önemli değil...
Eh 6 ayımızda bitti, dr. 38+3 gibi yaparız doğumu diyor...Ocak ortasına gelir o zaman, çok heyecanlanıyorum, çok korkuyorum, Uyumak ürkütüyor beni ama güzel şeyler düşüneceğim, bir de bakmışım 20 dk. da uyanacağım, alacağım mis kokulu yavrumu kucağıma, dünyalar benim olacak, kardeşi doğunca yağmurumda gelecek yanımıza işte daha ne olabilir ki, ne olsun ki... benim mutlu olabilmem için gereken başka bir şey var mı bu hayatta?
Dün güzel kızımla çıktık okuldan yağmura yakalandık böylece gidemedik kuaföre...ben kaldım uzun saçlarımla yine...Allah'tan kaşlarımı aldırmıştım da şeklim değişti biraz olsun...
Bugün yarın yapamam ama yan tarafa bir sayfa ekleyeceğim ve oraya yağmurun yapmaktan hoşlandıkları, hoşlanmadıklarını yazacağım bundan sonra...
Yarından sonra siyah keçe kuşlarımı da yapmaya başlayacağım artık...onları da yatak odasına koymaya karar verdim, çok işim var ve kaldı 3 ayım, iyice şişmeden bitirmem gerek ....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...