4 Ekim 2011 Salı

Yağmura hamile kaldığımda defterlerim vardı her bir şeyi onlara yazıyordum, dün akşam çıkarıp okuyayım dedim de neler çıktı içlerinden... unuttuğum bir çok şey gün yüzüne çıktı yani...
Yağmurum da kıpır kıpır oynarmış karnımda:)

Geçen akşam detaylı ultrason için gittiğimiz dr.da çok bekledik, bize akşam saat 7 randevusu verdiklerinde dedim ki içimden son hasta biziz herhalde, oysa içeri adımımızı bir attık muayene salonu doluydu...çok bekledik, dr. dan çıktığımızda saat 21,30 du...
Ama çok iyi oldu gitmemiz, perinatoloji konusunda profesordu. dr. muayene ye başlar başlamaz çok şey anlattı bize, kafatasının bütün içini ölçtü, diğer organları, elleri, ayakları da aynı şekilde, duruşunu, kordon kanından ona giden kan akışına kadar ölçtü... açıkçası ben yağmurda böyle bir muayeneden geçmemiştim, hastanenin radyoloğu bakmıştı o zaman, ama önemli ve iç rahatlatan bir muayeneymiş, derin bir oh çektim diğer sıkıntınında geçmiş olmasıyla beraber, zaten dr. da geçmesini beklediğimiz bir şey olduğunu söyledi....Kızım 497 gr olmuş, çok büyümüş:) bize cd verdi dr, 3 boyutlu halini film gibi seyredebiliyoruz:) Yağmuru da götürdük tabi ki kardeşini görmeye, geçen ay ki gibi kardeşi çok heyecanlanmasın diye dr. kalp atışlarını dinletirken bize yağmur sedye altına saklanmıştı, çok güldürdü bizi yine, heyecanlanmasını istemiyor kardeşinin...
Dün hava serindi okuldan alırken, hırkasını da bulamadılar okulda bende kendi hırkamı vereyim dedim de yağmura, sen bana hırkanı verirsen kardeşim üşür anne dedi...o kadar düşünüyor ki kardeşini şimdiden, çok seviniyorum bu duruma...şimdilik idare ettik durumu, yağmurun kıskanmak gibi bir derdi yok, ama tabi doğal bir duygu bu, bebek doğduktan sonra kıskançlık yaşayabilir, ama dengede tutmaya devam edeceğiz şimdiki gibi...

Haftaya kendi dr. umuza gideceğiz yine, böyle evde olsa ya bir ultrason cihazı baksak her gün:) ama bak ilerleyen zamanlarda bu da olacak...böylece insanlar iyice paronayaklaşacak..

Bugün evdeyim, bu aralar çok çabuk yoruluyorum anladım ki eğer dışarıda olacaksam yarım gün kafi bana, artık eskisi gibi tepeleme değilim, koşturmayı hala çok ama çok sevsemde bünyem elvermiyor...

Bu hafta sonu yağmurun gösterisi var yani Disneye gideceğiz, ben bile heyecan yaptım, çok zamandır sosyal hayattan uzak kalmışım herhalde, bu aralar bakınıyorum yine tiyatrolara, bu ay değilde bir daha ki ay "Sondan sonra" isimli oyuna gideceğiz, keşke biletleri biraz daha ucuz yapsalar da ben de ay hesabı yapmasam...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...