3 Aralık 2012 Pazartesi

 
Posted by Picasa

Bizim evde raflarda, dolaplarda  hiç durmadan tüketilen yiyeceklerden birisi de nutelladır, yukarıda çöpe gitmeden önceki son görüntüsü benim tarafımdan yaratıldı. kimi zaman içerisine 3 kaşık bile konulup bizce yenilen bir şeydir, malesef ki yağmurda bunun tutkunu:( yapılacak bir şey yok biz yedik o da yiyor hem öyle ekmeğe sürülüp falan değil kaşıkla yeniliyor.  hani böyle evler vardır ya kahve içmeye gidersin de o evlerde daima kahve yanına ikram edilecek  drajeler, lokumlar, çikolatalar vardır heh işte onların bizim evde ömrü maksimum 3 gündür, o yüzden benim eve gelen misafirime kahve yanına ikram edilecek hiç bir şey yoktur!
Gelelim hafta sonuna...cumartesi günü yağmurla neredeyse 1 sene ara verdirdikten sonra sinemaya gittim "Otel Transilvanya" süper bir filmdi bazı sahneler hariç, çok keyifliydi, film 3 boyutlu olunca daha bir güzeldi, teknolojiye bazen hayran oluyorum, işte bu da hayran olma sebeplerimden biriydi, sanki filmin içerisindesin!
çok sinirlendiğim bir durum vardı yalnız, bu sinemalar çok pahalı, bir de 3 boyutlu olunca gözlük kirası gibi bir şey alıyorlar, madem öyle film bitince ben nasıl iade ediyorsam gözlüğümü sen de paramı iade et, yani bunun mısırıydı, suyuydu dünyanın parasını ödüyorsun, hadi biz gittikte gidemeyenler ne yapsın? :(
(bu konularla ilgili yazacaklarım aslında çok uzun ama seneye..malum neden aylin)

Pazar günü ise saat 10 da çıktık evden dışarıda kahvaltı yapalım diye, gece 10 da döndük...off evimi özledim,   sıkıldım yollardan ama yine de dışarıda olmak güzeldi...

Aylintoş hasta oldu burnu akıyor, öksürüyor, yağmuruçka da henüz bişey yok ama bu 7 yaş sendromu dedikleri şey bizi acayip vurdu !

arkası yarın:(

5 yorum:

  1. aman bu bebelerin sendromlarıda beni öldürecek. valla bizim zamanımızda sendrom mendrom diye bişey yoktu. annem bi bakardı gözüme ...kaçacak delik arardım. bunlar şanslımı değilmi bunu bile kestiremiyorum yeminle. bana kalırsa sanırım biz şanslıydık. sendromsuz neyim geçti gitti yıllarımız.ohhh sen sağ ben selamet. hala bile annemin yanında süt dökmüş kedi olurum. sıkıysa olma..allah muhafaza.dimi pelişim.

    YanıtlaSil
  2. bu nutellada ne menem bi şeyki. kü de pek sever. ben tadını bilmediğimden bi yorum yapamıyorum. geldiğimde bi tattırın bana . bakayım neymiş.

    YanıtlaSil
  3. vallahi öyle 2 yaş sendromu, 7 yaş sendromu, biz 2 yaş sendromu yaşamadık ama bu 7 yaş dedikleri bize harfiyen uyuyor gibi...bence de haklısın buna şans mı demeli demememeli mi düşündürücü...gel nutellaya gel:)

    YanıtlaSil
  4. 2 yaş sendromunu bizde yaşadık zor nutellaya gelince ben şimdilik egeye iki kaşık yedirip kovanozun dibini kendim buluyorum drajeler kurabiyeler çukulatalar alıyorum kahve yanına ama bu ara arkadaşlar yeşil çaya takmış yeşil çayın yanınada olmuyor bu tatlılar zaten bizim evde de ben ve egeden tatlıların ömrü üç gün bu üç gün içinde misafir gelirse yer ama genelde misafir gelince kalmaz kendi kendime sabah yemeseydim o pastayı derim gözümü açar açmaz yerim tatlı

    YanıtlaSil
  5. sen de benim gibisin desene:) Hayriye'ciğim dikkat et bu sendromlara hiç bitmiyor:)öpüyorum sizi...

    YanıtlaSil

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...