9 Nisan 2013 Salı

günlerdir biz...


Çok zamandır yazmıyorum, yaşadıklarının yazılmasını hak eden iki küçük yavrum varken ben ayıp ediyorum biliyorum ama benimde nutkumun tutulduğu, kalbimin kapılarının kapadığı dönemler olabilir ve ben de o dönemlerden geçiyorum... şimdi bile sorsan yazasım yok ama yazarak belki de açılabilirim düşüncesiyle yazıyorum işte...
Aslında hayat aynı dozunda, yinelenen günler... şikayetçi miyim asla, her şey güzel, rayında gidiyor işler, çocuklar iyi, ufak tefek mevsimsel hastalıklarının dışında hallerinden memnunlar, sadece ben her şeyi çok bildiğim için bazen memnuniyetsizlik yaratıyorum, o da sadece kendime...
Aylin büyümeye ve gelişmeye devam ediyor, büyümek dediysem aslında persentil eğrilerine bakılırsa ortanın bir alt seviyesinde ilerliyor, bilmiyorum sosyal gelişimi iyi olduğu için çokta takılmıyorum ama ne zamandır düzgün bir dr. kontrolüne de gitmedik, o yüzden aylini ve yağmuru da fazla zayıf oluşundan dolayı yani aslında ikisini de benzer nedenlerden dolayı ancak nisanın 29 'unda randevu alabildiğim bir dr. a götüreceğim...maksat kendi içimi rahatlatmak yani umarım sonucunda da bunu diyebilirim. 
Aylin 14 ay +2 haftasını yaşıyor canım minik kızım, hala memeye çok bağlı acaba kesmeli miyim diye düşünüp dururken artık dr. kontrolünden sonraya bu sorunu karara bağlamamın doğru olduğuna kanaat getirdim, yeni şeyler öğrenmeye daha da açık, akıllı bıdık ama işine gelmedi mi istemediği şeyleri yapmak için kendini zorlamıyor, bu aralar çok güzel sevimli oluyor işte böyle:)
nasıl? olmuş değil mi:) yani sevimli:)
arkada da yağmurum ektiği çiçekleri sulamak için iş başında:)


Bu da arkadaşlarımızın olduğu günlerden biri hepsi yatak tepesinde kudurmacada...



Yağmurum kardeşine çok ama çok güzel ablalık yapıyor, çubuk kraker yerlerken...



Elinden tutup gezdiriyor...

İşte bu da bir akşamüstü sahilde gezinirken yağmurun suratını cırmalayan kedi! fotoğrafın çekildiği gün değil de bu fotoğraftan yaklaşık 1 hafta sonra tam da bu kedi cırmaladı yağmuru...apar topar hastanelere koşup kuduz iğnemizin ilk dozunu olduk toplamda 5 doz olan iğnemizin sonuncusu da haftaya cuma yapılacak...yavrucağım kedi sevgisi uğruna...cık cık cık


Bu bıcır da uzatmıştı parmağını aynı bu fotoğrafta olduğu gibi kediye de neyse ki onu kurtardık kedinin hışmından...bu arada artık kediyi göremiyoruz??


Aylinin varla yok arası görünen saçlarına hevesle takıp takıştırdım tokalarıda....

Anında çıkardı :(cadaloz...

Bu da ev aktivitelerimizden ...şişeye makarna doldurmaca... arada bir de ağzımıza atmaca...

Yağmurum baharın gelmesiyle sebze, çiçek ekimine başlamıştı geçen haftalarda, maydanozlarını ekerken...minik elli, ince parmaklı narin kızım...


Ödevimi yapacağım diye odasında ki çadıra giripte uyuyakalan kızım...aynısını bazı bazı masa başında da yapıyor...ama ne kadar uyuyakalırsa kalsın sınıfta haftanın yıldızı seçilecek kadar başarılı bebeğim:)


İşte fotoğraflarla hayat böyle....daha çok şey vardır yazılacakta bakalım açılışı yaptık yazarız artık...
Hımm bak elektrikli süpürgem bozuldu o kadar çok servise gidip geldi ki geçmiş zamanlarda bende artık yenisini almaya karar verdim, çok paraya çok ta güzel bir süpürge aldım, alırken on bin kez düşündüm bu paraya alınır mı diye ama iyi ki de almışım evet çok pahalı ama değdi...
Baharla beraber güneş yüzünü göstermeye başlayınca bir de kendime, kendimce afillisinden bir güneş gözlüğü aldım,
ben böyle böyle alırken sürekli, bir türlü erimeyen borçlarım artık kocamın gözüne batmış olacak ki elimden bütün kredi kartlarımı aldı, sahiden de şimdi kredi kartım yok ama hiç şikayetlenmiyorum çok iyi oldu, tek kötü tarafı kuaföre gideceğim mesela, "aybars bana para verirmisin?" diyorum çocuk gibi:) yeni bir dönem başlattık böylece evde, artık nakite dönüyoruz inşallah:)
Bu yolda başarılarımızın daim olacağını dileyerek bu yazıma da son veriyorum...
yarın inşallah görüşmek üzere...



Aaaa bu kalmış:) annesi kek yaparken aylinin unla imtihanı, hiç ama hiç sevmedi eline yapıştı kaldı unlar zaten hiç sevmez böyle şeyleri ığğhh ıggğğhh!
Posted by Picasa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...