9 Kasım 2010 Salı





Yeni Türkü - Mamak türküsü

Herkesin bir köyü vardır..Çocukken bahçesinde koşturduğu, saklambaç oynadığı, geceleri gülyabaniler geliyor diye seni korkutan arkadaşların, sonra birde dağı vardır herkesin o dağa çıktığında kendini herkesten üstün gördüğü, bütün evrenin tam tepesindeymişsin hissi veren...



Benim Köyüm vardı, belki benim değildi ama ben o köyü tanıdım, akşamüstleri küçük bahçesini suladığım, iki koca ağacın arasına salıncak kurup sallandığım, evde yalnız kalınca yanımızdaki mezarlıktan acaba ölüler , ruhlar çıkacak mı diye düşünüp kendimi korkuttuğum, Sanki bahçe duvarının arkasında biri beni gözetliyor sanıp eve kendimi kilitlediğim, ve ilk romanım "Agatha Christie-Çatı"yı okuduğum bir köyüm vardı...O köyünde bir dağı vardı , çıktığımda sanki bütün köyün beni gördüğü...biraz dağın arkasına gidersem kaybolacağım korkusunu taşıdığm bir dağ...


Şimdi babamın köyü var, insan nerede yaşıyorsa orası onun köyü oluyor işte, yoksa doğup büyüdüğün yer değil senin köyün...kurdu kendine bir yuva, bahçesinde oturacak yeri yok ektiği sebzelerden, çiçeklerden...daha çatısı yok yapmaya uğraştığı...küçükçe bir kümesi var ördekleri, tavukları ve horozlarını bebeklikten alıp büyüttüğü...ne zaman yumurta verecekler diye emekle, sabırla beklediği, kimi zaman çok yemek yiyiyorlar diye kızdığı ördekleri...


Her bahar gelişinde canlanır toprak, ağaçlar, çicekler..her şey doğaya ayak uyduruyor işte, insanlar gibi...hani insanlarda kışın o kurşuni renginde sıkılırlar ya hüzün çöker ya herkese, baharda da yeniden aşık olunurmuş ya...işte toprakta yeniden baharda aşık oluyor yeni filizlenecek çiçeklerine...
Ben her baharda kendime aşık olurum, sevdiklerime aşık olurum yeniden...işte o bahçeye aşık olurum, o çümbüşe aşık olurum...


Şimdi kışı yaşıyoruz yeniden baharlar görelim diye...son sözleri söylemek zor olur hep, bazende bazı insanlar için o son sözler hiç bitmez..bitti dediğin yerde aslında yeniden başladığını görürsün her şeyin...Bu baharlar, kışlarda öyle işte...hep yenilenirsin içinde...

Bu kış beni bitirse de çok şeyi de bıraktırıyor ardımda...yaşamla oyun oynuyoruz her yeni günde...o sana gülerken sen ağlıyorsun,küsüyorsun...bazende o sana ağlarken, küserken sen inadına gülüyorsun...Ben ne inattayım, ne küsüyorum, ne gülüyorum, ne ağlıyorum şimdilerde...arada kalmış, kimsenin bilmediği bir mevsimde sürüyorum izimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...