3 Aralık 2010 Cuma

Nihayet pastacılık kursum bitti, zaten daha uzun olmaması hayırlıydı çünkü çiçek yapmak sıkıcı sanmıyorum bir daha çiçekli bir pasta yapayım, düğün dernekçi değilim ne de olsa..ben figürlü pastalar yapmak istiyorum neyse haftaya faal olarak yapımlarıma başlayacağım...ama tabi yanlışlar yapa yapa doğrular bulunur yine de güzeldi her şey...artık kendimde o güveni bulabiliyorum rahatlıkla yaparım kendi pastalarımızı yani tasarım pastalarını mesela öncelikle kızıma yapmak istiyorum süper eğlenceli olur heralde onun doğumgünü pastasını hazırlamak...
Bugün için çok yazamayacağım pasta resimlerini de sonra koyacağım, yağmuru alma vaktim yaklaşıyor çünkü.
Güzel bir gün...her zamankinden daha güzel bir gündü benim için...bazen bazı şeyler anlam katar ya hayatına benim hayatımda bir gün öncesinden daha anlamlı oldu şimdi...
Çok ara verdim okumaya, bu aralar pasta işlerine fazla daldım okumaya ara verdim bu da benim için üzücü oldu...haftaya inşallah düzenimi kurarım evde koltuk yok sandalye yok sinirlerim tepeme çıkıyor ağrıyan sırtım yerlerde daha çok ağrıyor:( keyifle oturamıyorum..yok mu bana kaçacak bir yer?
Bakalım yağmur hanım ne hallerde bugün, dün gecemiz güzel geçti, eski fotoğraflara baktık yağmurda keyif aldı çok...teyzesine şikayet etti "siz bizimkoltuklarımızı aldınız koltuksuz kaldık " diye ..sonra da bana söylendi...aynen şöyle; "siz bir karar verdiniz koltuk alalım diye ama koltuksuz kaldık keşke bu kararı vermeseydiniz şimdi koltuksuz kalmazdık." e haklı doğal olarak evde söz sahibi yağmurda...aslında her kararı beraber vermek gerek burada koltuk alacağımızı söylemiştim yağmura hatta seçerken gel beğenelim de dedim ama atladığım şeyler varmış bu işin zorluklarını da anlatmalıydım ...çocuk yetiştirmekte anladım ki edindiğim tecrübe ve öğrendiklerimle eğer çocuğunuza çocuk gözüyle bakmazsanız onu da bir birey, söz sahibi, karar sahibi olarak görürseniz aslında anlaşmak daha kolay oluyor:) işin püf noktası bu:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...