27 Eylül 2011 Salı

9 eylülden 27 eylüle çok olmuş, uzun zaman olmuş yazmayalı yani...İnsan beklerken zaman sanki geçmiyormuş gibi geliyor, ama bakıyorum ki işte sabah uyandık, oldu akşam ...her gün böyle geçiyor..
Evde çok iş vardı inşaat havasında 1 hafta geçirdik, badana boya işine girişince her yer dip köşe temizlendi, henüz yeni yeni oluşan karnım minik karpuz şeklinde iş yaptık, en son yağmur doğduğu sene yapılmıştı boya eve...odalar değişti, yağmurun odası kurtuldu bir sürü kalabalıktan, aydınlanıverdi odası birden, bebeğimin odasını da hazırladık, yağmurun bebeklik odasıyla aynısı oldu, tabi artık orada bambaşka biri yaşayacak, henüz eli nasıl? dudakları nasıl? burnu kime benzer? diye düşünüp durduğum, şu an aslında hepimize, hatta kendine bile yabancı yepyeni bir şey işte...ufak tefek hazırlıklara başladım artık, yeni minicik kıyafetler aldım kızıma, aldığım kıyafetlerin içinden şapka çıkıyor bakıp duruyorum bu minicik şapka olmaz benim kızıma diyorum...o kadar minik mi olacak kafası? tuhaf gerçekten unutmuşum geçen 5 yıl içerisinde..
hareketleri daha da belirginleşti, geceleri bıdır bıdır oynuyor karnımda, sabaha karşı uyanıyor, kıyamıyorum ben de uyanıyorum onunla, dinliyorum, her hareketini duymaya çalışıp, neler yapabildiğini anlamaya çalışıyorum...
Yavaş yavaş ben de büyümeye başladım, karnım çıktı ortaya, sanki daha çok kilo almış gibiyim aynaya bakınca ama 4 kilo almışım toplamda...önemsemiyorum kiloyu, bu aydan sonra daha hızla kilo alacağımı düşünüyorum, çünkü daha çok yemeye başladım:p
Tek istediğim sağlıkla bebeğimi dünyaya getirmek...
Hayat zorlaşacak biliyorum, belki yağmur gibi sakin bir bebek olmayacak...Kışın kasvetli havalarında eve kapanacağım mesela:) hoş şimdi de evdeyim...hala evde olmaktan mutluyum..evdeyim çünkü çok işim vardı, yağmurun odasına resim yaptım...keçeden tablo....aslında başlangıçta kapısına ismini yazacaktım ama baktım yaptıkça ben, resim büyümeye, kapıya sığmamaya başladı...böylelikte işte şu çıktı ortaya;

Tabi bunlar çıktıkça benim aklıma fikrime yeni şeyler eklendi, sırada yapacağım yeni şeyler var, keçe işine sardım..
Yağmurun odasıyla ilgili planlarım vardı ama hepsine para lazım ve para her şeye yetişemiyor malesef..seneye bıraktık...malum yağmur bu senede eski okuluna devam ediyor, yağmur için bu okula yine yeniden karar verirken kendime söz vermiştim gereksiz harcamalar yapmayıp kızımın eğitimi ve gelişimi için harcamalar yapacağıma, eften püften şeyler için harcama yapmayacağıma...olur her şey olur zamanla diyorum artık, öncelikleri sıraladığım zaman tabi ki gelişimi çok daha önemli yağmurun...işte bu yüzden fazla gezentilik yapmıyorum...
Aslında bu keçeye sarma işi de yağmurun odasına internetten yapıştırma stickerlar ararken aklıma geldi, istediğim şeyler bit kadar ve çok pahalı, dedim ki neden kendim yapmıyorum bir şeyler, böyle düşünürken cumartesi başladım yapmaya işte anca bitti...daha işlemeli olabilirdi aslında ama ben işleme yaparken sıkılıyorum...
Sırada bebek battaniyesi var tabi kumaştan o...gidip sümerbanktan pazen kumaş alıp şöyle cicili bicili oturup dikeceğim...
Ama önce sırada kuşlar var...itiraf ediyorum kuşları internetten kopya edeceğim ama kopya edilmeyecek gibi değiller, çok hoşuma gittiler, yakın zamanda onları da yapıp resimlerini koyacağım...
Kitap okumalarım devam ediyor ama bu ara bu işlere dalınca sadece tuvalette okuyorum desem yalan olmaz...en son ne okudum bak hatırlamıyorum, ama yeni kitaplar aldım internetten, hepsi 200 er sayfalıkmış meğer...okumaya başladım birincisinden basit geldi, çok yalın, şafağa hediye edeceğim tam ona göre bir kitap, aslında ben öyküyü çok fazla sevmiyorum bunu anladım, herkesin öyküsü okunmuyor işte...
Sonbahar geldi...geliyor...Bu senede laptop alamadığım için ve bebeğin odası küçük oda olduğu için bilgisayarı yatak odasına aldık, hani orda sonbaharı görüyordum da burada duvara karşı oturur oldum, pek duygudan yoksun ya hadi idare edeceğim...
Geç yazmaya başladım, çok ta ara verince anlatacaklarım birbirine karıştı gibi...yine yazarım...


Kokoş kızım saçlarını kıvırcık yapmıştık geçen hafta:)koca kadınlara benzemiş:) olsun hevesi kalmadı içinde, çok beğendi açınca saçlarını "ah annecim keşke saçlarım uzun olsaydı o zaman nasıl olurdu kimbilir?"dedi:) zaten saçlarını sarıya boyatacakmış, çok işim var çookkkkk...

İşte bunlarda harflerimin ayrıntıları, en çok sevdiğim bu "y" harfi..bir de....

Şimdi burada çok net değil ama "a"nın altında minicik bir uğur böceğim var "ğ" altında da salyangozum...
Filden "m" harfi yaptım, tek başına benzemese de anlamını koruyor işte...

Heh işte bir de bu:) ama yani ördek ve kuş evinin çatısı favorim..tek tek diktim o çatıdaki kiremitleri:) ördeğimin kolyesi bile var...

İşte böyle orman temalı keçe resmim sabırsızlığımdan ötürü ancak bu hali almış ve bitmiştir....
Kızıma el emeği hediyem olsun, ömrü boyunca saklasın inşallah, gün gelip annesi yaşlanıp eli ip tutmayınca bakıp anarız kızımla inşallah...
Bu arada bunun daha değişiğini küçük kızıma da yapacağım ama malesef adını netleştiremedik, sözde karar vermiştik ama dış etkenler etkiledi bizi vazgeçtik :(
İsmine karar verince yapacağım da o yüzden ismini kısa seçsek ? :)
Neyse ben çıkıyorum artık, yokuş tırmanmaya devam iki senedir diyorum ki tamam artık bu yokuşu çıkmam yağmur yeni okula başlar diyorum ama yok bu senede çıkıyoruz işte...de ben ne zamana kadar çıkabilirim o yokuşu işte o malum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...