30 Aralık 2011 Cuma

Sabahları evden gidince herkes böyle kalakalıyorum bir süre yatağın kenarında... oturup ne yapsam diye şimdi...ne yapsam durumum aslında o güne ait planlarımdan ziyade böyle yalnız kalmışlık duygusundan ileri geliyor...hoş bana eşlik eden bi küçük var yanımda ama o da her zaman beni dinlemiyor ki uyuyor çoğu zaman...

Yağmur'un da Aybars'ında partisi var bugün, biri okulda biri ofiste kutlama yapacakmış, dün akşam bezelere büründük yine, partiye süslü bezeler götürecekmiş yağmur hanım, ne zaman bitecek bu beze çılgınlığımız bilmiyorum, ah dedim ben de yarın kardeşinle kendi kendime parti yaparım evde artık diyorum da "kimse olmayacak ama senin partinde eğlenceli olmaz ki" diyor...Haklı..zaten parti yapmaya da vaktim yok, Aybars da davet etti ama ona da gidemem nedeni? ben ne güzel her işimi hallettim derken perdeci beni sattı desem yeridir, o kadar da beğenmiştim içim sinmişti ama kısmet işte artık salladı mı beni bilmiyorum ama o perdeciye yaptıramıyorum maalesef, işte bu yüzden canıma tak ettiğinden imç ye gideceğim bugün, gitmesi bir şey değil de yalnız gitmesi benim için koca bir şey...

Yağmur bugün heyecanlı hem parti var hem de ilk yeni yıl hediyesini alacak bugün, biz aldık hafta sonu arkadaşı Deniz'e..Twister aldık, oyuncakçılara giriyoruz da yağmur sözde arkadaşına hediye bakmak için giriyor ama bakıyorum kayıp.. reyonlar arasında kendine bakınıp duruyor:) En son kocaman bir ev gördük de böyle sincaplar yaşıyor evde, akşam olunca ışıkları bile yanıyor evin, bir sürü eşyası var odalarında minik minik, baktım eşyasız fiyatı 179 tl idi evin, o evi döşemek için bir 200 tl de harcasan of ki ne of...bu dünya çok kocaman, yer bitirir adamı valla...Bizim zamanımızda oyuncakçı mı vardı? ortaokula giderken annemin aldığı ilk barbi bebeğim bile eczane de satılıyordu...böyle bir dünyamız yoktu...Anneannemle teyzem getirirdi oyuncak sanki orası yurt dışı mı? yok sanırım biz alamadığımızdan oyuncakçı da göremezdik ne bilim öyle olmalı herhalde...göremediğimiz için yetinmeyi de bildik her zaman ... şey duygusu kötü işte bazen anne olarak burada yanlış yapmaktan çok korkuyorum...Hani oyun oynarsın bebeklerinle de arkadaşının bebeği daha güzeldir, yenidir...sen de o küçük dünyanla düşünmeye başlarsın ya kara kara...işte bu duygu beni ezen bir duygudur...İnsan bir kere çocuk oluyor, çizgiyi aşmadan bence sahip olmalı gerektiği şekilde...Sonuçta yağmurunda istediği çok şey oluyor, ama alamadığımız zaman alamayız diyoruz nedenleriyle birlikte, işte bu konuda şanslıyım beni anlıyor...
Geçen gün cebimde 2,5 tl para vardı, "Yağmur 2,5 tl paramız var ne yapalım bu parayla?" diye sordum..."az para mı çok para mı anne? " dedi..."Az para" deyince "damlalı sakız alalım mı o zaman" dedi bana...işte böyle anlaşmaya çalışıyoruz...:)
Aslında çok ta para içine sokmamak gerek çocukları...
Bir sürü taş parası (demir paralara taş para diyor) varmış, bana yeni yıl hediyesi alacakmış, bilmiyor ki yağmurum o bir sürü dediği taş paralarının henüz 5 tl bile etmeyeceğini...

Ah benim güzel dünyam, kızım benim...Hep böyle kalsan, geceleri uyanıp bir koşu gelipte yanımıza minicik bedeninle aramıza sokuluversen...
Büyürsen sığmayacağız ki bir yatağa....
Hatta öyle bir büyüyeceksin ki inşallah yavrum zaman gelecek birbirimize bile sığmayacağız...
Seni çok seviyorum ki bu sevgi biliyor musun kimsenin seni sevemeceği kadar büyük, kocaman, en büyük sevgi :)

1 yorum:

  Günlük hayatın diliyle bile bazen yazıldığında geriye dönüldüğünde ne çok şey anlatıyor şu satırlar. Aklımızda kalır sanıyoruz, hiç unutul...